Sabit Yağları (Taşıyıcı Yağlar) Tanıyor Musunuz?
Sabit yağlar, bitkilerde özellikle tohum ve meyvelerde bulunan depo maddeleridir. Yapılarına göre sıvı ya da katı, hayvansal ya da bitkisel kaynaklı olabilirler. Genellikle presleme veya çözücü ile çıkarma yöntemleriyle elde edilirler. Çözücülerle ekstraksiyon yöntemiyle elde edilen yağlar, çözücünün uzaklaştırılmasından sonra az da olsa çözücü içerebileceğinden gıda ya da ilaç endüstrisinde tercih edilmezler; bu amaçla soğuk sıkma yöntemiyle elde edilen yağlar tercih edilmektedir. Sıcak işlemle elde edilen yağlar genellikle sanayide sabun ya da mum yapımında kullanılır.
Sabit Yağların Uçucu Yağlardan Farkı Nedir?
Uçucu yağlar ve sabit yağlar yapısal olarak birbirlerinden çok farklıdır. Sabit yağların ana bileşeni “trigliseritler,” yani yağ asitlerinin gliserinle oluşturduğu esterlerdir. Sabit yağların büyük çoğunluğunu trigliseritler oluştururken, geri kalan kısım bazı önemli vitaminler, serbest yağ asitleri ve karotenoitler gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Uçucu yağlar ise sabit yağlardan farklı olarak yapılarında ağırlıklı olarak terpenik bileşenler taşır ve en önemli özellikleri uçucu olmalarıdır. Örneğin, bir beyaz kağıda bir damla uçucu yağ ve bir damla sabit yağ damlatırsanız, 15 dakika sonra ikisini karşılaştırdığınızda uçucu yağ damlacığının ardında hiç iz kalmazken, sabit yağda yağsı bir leke görülecektir. Sonuç olarak yapısal benzerlikten değil, uçucu yağlar da sabit yağlar gibi suda çözünmediği için “yağ” olarak adlandırılmaktadırlar.
Neden Taşıyıcı Yağ?
Uçucu yağlar cilde doğrudan uygulandıklarında genellikle kızarıklık, yanma ve tahriş gibi bazı ters reaksiyonlara sebep olabilirler. Bu nedenle, aromaterapide uçucu yağların bir sabit yağ içerisinde cilde uygulanması tercih edilir. Böylece bazı sabit yağlar, uçucu yağ içeren karışımların hazırlanmasında kullanıldığı için genellikle “taşıyıcı yağ” olarak anılırlar. Bu karışımlarda sadece uçucu yağların değil, sabit yağların da etkilerinden yararlanılabilir.
Taşıyıcı yağ olarak bitkisel sıvı yağlar kullanılabileceği gibi, Hindistan cevizi yağı, shea yağı ve kakao yağı gibi katı yağlar da kullanılabilir. Günümüzde çok fazla tercih edilmese de, tereyağı ve iç yağı gibi hayvansal yağlar da bu amaçla kullanılmıştır. Ayrıca sarı kantaron yağı gibi maserat yağlar da taşıyıcı yağ olarak kullanılabilir.
Uçucu yağların bir taşıyıcı yağ içerisinde uygulanması, hem uçucu yağın cilt üzerinde tahriş edici etkilerini azaltacak, ortamda kalma süresini uzatacak hem de daha geniş bir alana sürülmesini sağlayarak karışımın etkisini artıracaktır. Sabit yağların ya da aromaterapi karışımlarındaki adıyla “taşıyıcı yağların” etkileri, o yağın doymamışlık derecesine, yapısında taşıdığı vitaminlere ve diğer bileşenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Taşıyıcı yağlar, genellikle anti-enflamatuvar, antioksidan, hücre yenileyici ve kollajen oluşumunu artırıcı etkileri ile aromaterapi karışımlarına katkı sağlar. En yaygın kullanılan taşıyıcı yağlar arasında jojoba yağı, kayısı çekirdeği yağı, badem yağı, zeytin yağı, kuşburnu yağı, çörekotu yağı, üzüm çekirdeği yağı, avokado yağı, Hindistan cevizi yağı, shea yağı ve kakao yağı yer alır. Burada yapılması gereken, hazırlanacak ürünün kullanım amacına ve formülasyon şekline göre hangi yağın kullanılacağını seçmektir.
Aromaterapide Kullanılacak Taşıyıcı Yağlar Seçilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
1. Koku: Genellikle kullanılacak taşıyıcı yağın kokusuz ya da çok hafif kokulu olması tercih edilir.
2. Emilme: Bazı taşıyıcı yağlar diğerlerine göre daha iyi emilirler.
3. Cilt Tipi: Kullanıcı kişinin cildinin yağlı, kuru, akneli veya alerjik olup olmadığına göre taşıyıcı yağ seçilmelidir.
4. Raf Ömrü: Özellikle çoklu doymamış yağ asidi içeren taşıyıcı yağlar kolaylıkla bozunabilir ve raf ömürleri daha kısadır. Bu durum da göz önüne alınmalıdır.
5. Elde Edilme Şekli: Soğuk sıkım ve koruyucu içermeyen %100 saf sabit yağlar taşıyıcı yağ olarak kullanılmalıdır. Mümkünse organik olması tercih edilmelidir.
Uçucu yağlarda olduğu gibi taşıyıcı sabit yağlarda da yağın kalitesini etkileyen birçok faktör vardır. Bu nedenle, kullanılacak taşıyıcı yağı seçerken, özellikle tüm analizlerinin yapılmış olmasına, hangi bitkiden elde edildiğine, bitkinin neresinden ve hangi yöntemle elde edildiğine dikkat edilmeli; ayrıca ne amaçla ve nasıl bir formülasyonda kullanılacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.